Cem Kotan hakkındaki iddialara isyan etti, ‘’daha yeter, daha yeter’’

 

CHP’nin Antalya’da Konyaaltı Belediye Başkan Adayı olarak açıklanan Cem Kotan, hakkındaki iddialara yanıt verdi.

Kavgaların içerisine hiçbir zaman girmeyeceğim.

Açıklamasında, paylaşılan dava dosyalarındaki numaraların başkalarına ait davalar olduğunu ifade ederken, yapılanların ise komplo olduğunu söyledi. Cem Kotan, “Dedikoduyla siyaset yapılmayacağını zaten hepimiz biliyoruz. Varsa bir belgesi olan koysun, koymuyorsanız susun arkadaşım. Bu dedikoduyu sürdürmeye çalışanlara buradan bir mesajımdır, daha yeter, daha yeter" dedi.

 

CHP’nin Konyaaltı Belediye Başkan adayı olarak Cem Kotan’ı açıklamasıyla bir anda başlayan tartışmalar, bugün Kotan’a ait olduğu iddia edilen bir kısım dava belgelerinin yayılmasıyla daha da arttı. Aday adaylığı sürecinde bir hayli tepki çekmesine rağmen CHP Genel Merkezi tarafından Konyaaltı’na aday gösterilmişti.

İddialar karşısında avukatlarına dava dosyalarını sorgulatan Cem Kotan, paylaşılan dosyanın bir başkasına ait dava olduğunu gördü.

Bütün bu yapılanları bir komplo olarak nitelendiren Kotan iddialara yanıt vermek için Konyaaltı ilçe binasında bir basın toplantısı düzenledi.

CHP Konyaaltı Belediye Başkan Adayı Cem Kotan ile birlikte toplantıya katılan avukatı Mutlu Menderes İbat, ilgili evrakı incelediklerini fakat bunun acemice ve alçakça düzenlenmiş bir evrak olduğunu düşündüklerini belirtti.

Avukat İbat açıklamasının devamında, ‘’ Evrağın üst kısmında Antalya 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi yazıyor ancak altında Antalya 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi yazıyor. Mahkeme kararlarının bu şekilde olması mümkün değil. Böyle bir evrakın olamayacağı açık. Bu sebeple bu evrakın acemice ve alçakça düzenlenmiş bir evrak olduğunu düşünüyoruz. Evraktaki dosya numarası da mahkemeden sorulduğunda müvekkille alakası olmayan trafik kazası dosyası olduğu ortaya çıktı. Resmi belge üretip bunu yaymak suç. Tabi onun kaynağını bulursak şikayette bulunuruz" dedi.

Cem Kotan ise ilk zamanlar dedikoduların kulağına geldiğini fakat duymazdan geldiğini belirtirken, ‘’İspatlanması gereken şeylerin dedikodusu olmaz. Tutup da el altından dedikodu, dedikodu, dedikodu olmaz. Ben 20 yıldır bu kentin siyasetinin içindeyim, uğraşıyorum. Ne il başkanımız, ilçe başkanımız, genel başkanımız, genel başkan yardımcılarımızın, ne annemin ne babamın ne eşimin başını öne eğdirecek hiçbir şey yapmadım. Bu görevlere talip olurken kendimizden emin olarak talip olduk" diye konuştu.

.

Açıklamasının devamında ise, “Dedikodular olur, yapılır, eleştirilir ama bu kadar alçakça olmaz. Evrakların içerisinde ifadeler var, WhatsApp yazışmaları düzenlemişler. Komplo filmini izler gibi. Avukat arkadaşlarımızla görüştük. İsmin ve adresin sahte olduğu tespit edilmiş. Dedikoduyla siyaset yapılmayacağını zaten hepimiz biliyoruz. Varsa bir belgesi olan koysun, koymuyorsanız susun arkadaşım. Bu dedikoduyu sürdürmeye çalışanlara buradan bir mesajımdır, daha yeter, daha yeter

Yani biz bir seçim çalışmasına girdik. Söylemlerde ‘biz partimizin örgütümüzün kararına saygılıyız’ diyen arkadaşlarımızın eleştiri dozlarını belli noktaya getirdiklerini görüyorum. Seçilirsek aday adayı arkadaşlarımızın projelerini alacağım, onlarla birlikte gerçekleştireceğim. Ben bu süreci, birlik ve beraberlikle götürmeye kararlıyım. Beni bu yoldan saptırmaya çalışıyorlar. Beni bir kavganın içerisine çekmeye çalışıyorlar. Olmayacak, ben bu kavgaların hiçbirisine girmeyeceğim.

Sosyal medyada elden ele dolaştığı için nasıl erişeceğiz bilmiyorum. Ama elbet bulup gerekli suç duyurularında bulunacağız. Tokat vurduğum gibi şeyler yazıldı, hepsi yalan. Ortaya çıkan fotoğraflar Gezi Parkı eylemleri sırasında çekildi. Konunun ne Mehmetçiğimizle, ne bayrağımızla alakası yok. Meclis üyesiyken de bir arkadaşımızın hukuksuz şekilde tutuklanmasına itiraz eden arkadaşlarla birlikte gözaltına alındım. Eleştiriler olur ama komplo değil. Ben de aday adaylık sürecine girdim, geç de olsa. Yarışa geç girip birinci bitirdik diye eleştiriliyor. Tüm kurallara uydum. Aday olduktan sonra da bazı aday adayı arkadaşlarımız konuyu başka noktalara saptırarak bir linç kampanyasına çevirebilir miyiz noktasına getirdi. Orada örgütümüz devreye girecektir. Gireceğine de ben inanıyorum." Şeklinde konuşması dikkatlerden kaçmadı.