FRANSİSKEN TARİKATI İLE PAPALIK ARASINDAKİ EZELİ ÇEKİŞME VE DETAYLARI

Fransisken Tarikatı ve Papalık


Fransisken Tarikatı, Hristiyanlık geleneğinde önemli bir yer tutan bir dini tarikattır. İtalyan Aziz Francis (Aziz Francis of Assisi) tarafından 13. yüzyılda kurulmuştur. Aziz Francis, yoksulluk, mütevazılık ve Tanrı'ya olan sevgi üzerine odaklanan bir yaşam tarzını benimsemiştir.


Fransisken Tarikatı, Katolik Kilisesi içinde önemli bir yer tutar. Tarikatın üyeleri, yoksulluğu benimseyen ve Tanrı'ya hizmet etmeye adanmış bir yaşam sürmeyi amaçlarlar. Tarikat, iki ana kola ayrılır: Birinci Derece (First Order) Fransiskenler, yeminli rahiplerden oluşurken, İkinci Derece (Second Order) Fransiskenler ise yeminli rahibelerden oluşur. Ayrıca Üçüncü Derece (Third Order) Fransiskenler olarak bilinen bir laik üyelik kolu da bulunur; bu kol, evlenmiş veya bekâr Katoliklerin tarikata bağlılık yemini etmesine izin verir.


Fransisken Tarikatı, tarih boyunca pek çok misyonerlik faaliyeti yürütmüş, eğitim ve sağlık hizmetleri sunmuş ve toplumsal yardım çalışmalarına katılmıştır. Aziz Francis'in yaşamı ve öğretileri, tarikatın temel değerlerini oluşturur ve günümüzde de dünya genelinde birçok Fransisken topluluğu ve manastırı bulunmaktadır.



PAPALIK VE FRANSİSKEN TARİKATI ARASINDAKİ EZELİ ÇEKİŞMENİN KAYNAĞI NEDİR?


Papalık ile Fransisken Tarikatı arasındaki ezelî çekişmenin temel kaynağı, Fransiskenlerin yoksulluk, mütevazılık ve Tanrı'ya olan sevgi gibi değerleri benimsemeleri ve bunları Kilise içinde daha geniş bir reform hareketi olarak yaymaya çalışmalarıdır. Bu çekişmenin ana hatları şöyle özetlenebilir:


Yoksulluk İdealizmi: Fransisken Tarikatı, Aziz Francis'in öğretileri doğrultusunda yoksulluk ve mütevazılığı vurgulayan bir yaşam tarzını benimsemiştir. Bu, Tarikat üyelerinin maddi zenginliklerden kaçınmaları ve Tanrı'ya daha yakın olabilmek için basit bir yaşam sürmeleri anlamına gelir. Ancak, Kilise'nin zaman zaman zenginlik ve güçle ilişkilendirildiği dönemlerde bu idealizm bazı çatışmalara neden olabilir.


Kilise İçi Reform Çabaları: Fransisken Tarikatı, Kilise içinde reformist bir hareket olarak da görülebilir. Tarikat üyeleri, Kilise'nin dünya işlerine aşırı derecede bulaştığına ve maddi güç arayışına girdiğine dair eleştirilerde bulunmuşlardır. Bu eleştiriler, Papa ve Kilise hiyerarşisi ile aralarında gerginliklere yol açabilir.


Teolojik Farklılıklar: Bazı dönemlerde, Fransiskenlerin teolojik görüşleri ve vurguları, genel Kilise doktrinleriyle çatışabilir veya farklılık gösterebilir. Özellikle yoksulluk idealizmi ve Hristiyanlıkta kişisel mülkiyet konusundaki yaklaşımları, zaman zaman teolojik tartışmalara yol açabilir.


Bu çekişmelerin tarihsel olarak pek çok dönemde ortaya çıktığını ve zaman zaman çözülmüş olsa da bazen tekrar alevlenmiş olduğunu görebiliriz. Ancak genel olarak Fransisken Tarikatı, Katolik Kilisesi'nin önemli bir parçası olarak kabul edilir ve çatışmalar genellikle belirli dönemler ve koşullar altında ortaya çıkar.


Papalık ve Fransisken Tarikatı


PAPALIK İLE FRANSİSKEN TARİKATI ARASINDA İLK İÇ ÇATIŞMA NE ZAMAN ORTAYA ÇIKTI?

Papalık ile Fransisken Tarikatı arasındaki ilk iç çatışmaların kökenleri, Aziz Francis'in yaşamına ve tarikatının erken dönemlerine kadar uzanır. Aziz Francis, Hristiyanlık tarihindeki en tanınmış ve etkili figürlerden biri olarak kabul edilir ve 1181 ya da 1182 yılında doğmuş, 1226 yılında ölmüştür.


Fransisken Tarikatı'nın kuruluş yıllarında, Aziz Francis ve takipçileri Kilise'nin zenginliği ve dünya işlerine aşırı derecede bulaştığına dair eleştirilerde bulunmuşlardır. Tarikatın yoksulluk, mütevazılık ve Tanrı'ya olan sevgi gibi değerleri benimsemesi, dönemin Kilise hiyerarşisiyle bazı gerilimlere yol açmış olabilir. Ancak bu erken dönemdeki çatışmalar genellikle daha yerel ve bireysel düzeyde olmuş olabilir.


Daha sonraki dönemlerde, özellikle Orta Çağ boyunca, Fransiskenlerin ve diğer dini tarikatların Kilise içindeki güç dinamikleri üzerinde etkileri ve tarikatların kendine özgü öğretileri ile Kilise doktrinleri arasındaki farklılıklar zaman zaman çatışmalara neden olmuştur. Ancak belirli bir tarih vermek zor olabilir çünkü bu çekişmeler zaman içinde farklı şekillerde ortaya çıkmış ve değişen koşullara göre şekillenmiştir.


Özetle, Papalık ile Fransisken Tarikatı arasındaki ilk iç çatışmalar Aziz Francis'in yaşamı ve tarikatının erken dönemlerine dayanır, ancak daha büyük ölçekli ve belirgin çatışmalar daha sonraki dönemlerde ortaya çıkmış olabilir.



ÜNLÜ FRANSİSKENLER


Fransisken Tarikatı, tarihi boyunca pek çok ünlü ve etkili kişiyi bünyesinde barındırmıştır. İşte bazı ünlü Fransiskenler:


Aziz Francis of Assisi (Aziz Francis): Fransisken Tarikatı'nın kurucusu olarak bilinir. Yoksulluk, mütevazılık ve Tanrı'ya olan sevgi üzerine odaklanan yaşam tarzıyla tanınır.


Aziz Anthony of Padua (Aziz Anthony): Portekizli bir rahip ve vaizdir. Efsanevi vaazları ve mucizeleriyle tanınır ve Hristiyanlık tarihinde önemli bir figürdür.


Aziz Bonaventure (Aziz Bonaventure of Bagnoregio): İtalyan teolog, filozof ve Fransisken rahiptir. Scholasticizm'in önemli temsilcilerinden biridir ve Fransisken Tarikatı'nın gelişimine önemli katkılarda bulunmuştur.


Aziz Clare of Assisi (Aziz Clare): Aziz Francis'in yakın arkadaşı ve izleyicisi olan Aziz Clare, Fransisken rahibelerin önderi olarak bilinir. Yoksulluk, dua ve manastır hayatı konularında etkili olmuştur.


Aziz Maximilian Kolbe: Polonyalı bir Fransisken rahibidir. II. Dünya Savaşı sırasında Auschwitz toplama kampında bir mahkumun yerine geçerek ölümü kabul etmesiyle bilinir ve fedakârlığıyla tanınır.


Padre Pio (Aziz Pio of Pietrelcina): İtalyan bir rahip ve stigmatisttir. Mirasında mucizeler ve dini deneyimlerle tanınır ve modern dönemdeki önemli dini figürlerden biridir.


Bu isimler, Fransisken Tarikatı'nın tarihinde önemli roller üstlenen ve tarikatın öğretilerini yaşayan kişilerdir. Tarikatın etkisi ve mirası, bu ve benzeri Fransisken rahipler sayesinde geniş bir şekilde yayılmış ve etkisini günümüze kadar sürdürmüştür.



FRANSİSKEN ŞİİRLERİ


Fransiskenlerin yaşam tarzı ve ruhani yaklaşımı, pek çok şairi ve edebi figürü etkilemiş ve ilham vermiştir. Fransiskenlerin yoksulluk, doğa sevgisi, mütevazılık ve Tanrı'ya olan derin bağlılığı gibi temalar, edebiyatta sıkça işlenmiştir.


Fransisken temalı veya Fransiskenlerin yaşam felsefesinden esinlenen bazı ünlü şiirlerden bazıları:


William Wordsworth - "Lines Composed a Few Miles Above Tintern Abbey" (Tintern Manastırı Üzerine Yazılan Satırlar): Wordsworth'un doğa sevgisi ve manevi deneyimlerin doğayla bütünleşmesi temasını işlediği bu şiir, Fransiskenlerin doğa ile iç içe olan yaşam tarzına benzer duyguları yansıtır.


St. Francis of Assisi (Aziz Francis) - "Canticle of the Sun" (Güneş İlahisi): Aziz Francis'in ünlü eseri olan bu ilahi, doğanın ve yaratılmışların güzelliklerini övmekte ve Tanrı'nın yaratılışına olan hayranlığını ifade etmektedir.


Rumi - Divan-ı Kebir (Great Book): Mevlana Celaleddin Rumi'nin eserleri, mistik ve manevi içerikli şiirleriyle tanınır. Rumi'nin yaşam felsefesi ve Tanrı'yla olan derin bağı, Fransiskenlerin ruhani yaklaşımına benzerlik gösterir.


Gerard Manley Hopkins - "God's Grandeur": Hopkins'in doğaya olan hayranlığını ve Tanrı'nın yaratılışındaki gücünü anlatan bu şiir, Fransiskenlerin doğa sevgisi ve Tanrı'yla olan bağlılığına atıfta bulunabilir.


Emily Dickinson - "Some keep the Sabbath going to Church" (Bazıları Pazar Gününü Kiliseye Giderek Geçirir): Dickinson'ın bu şiiri, dini deneyimi ve maneviyatı doğa ile iç içe yaşama fikrini işler, bu da Fransiskenlerin doğa sevgisi ve sade yaşam tarzına benzerlik gösterir.


Bu şiirler, Fransisken ruhunu ve yaşam felsefesini yansıtan veya bu felsefeden ilham alan eserlerdir. Her biri, doğaya, Tanrı'ya ve maneviyata olan derin bağlılığı ve hayranlığı anlatırken, farklı dönemlerin ve kültürlerin içinde bu ortak duyguları buluşturur.





















Post a Comment

Daha yeni Daha eski